Ultrasonografi ses dalgalarını kullanarak inceleme yapılan zararsız bir görüntüleme yöntemidir. Radyasyon (x-ışını) içermeyen bir yöntem olması nedeniyle karaciğerin değerlendirilmesinde ilk kullanılan görüntüleme yöntemidir.
Karaciğer ultrasonu yapılırken safra kesesi ve safra yolları da değerlendirildiğinden inceleme aç karnına (6-8 saatlik açlıkla, su içilebilir) yapılmalıdır.
Karaciğerin tamamını tutan yağlanma, hepatit (sarılık) ve siroz gibi hastalıklarda ultrasonografi ile oldukça önemli bilgiler elde edilir.
Ultrason ile karaciğere ait birçok kistik lezyon kolayca saptanabildiği gibi karakterize de edilebilir. Karaciğerin solid (katı) lezyonları da çoğunlukla ultrasonografi ile saptanır; tipik özellikleri olan lezyonlara direkt tanı konulabilir. Tanıda kuşku olduğunda karaciğere yönelik ilaçlı MR veya trifazik BT dediğimiz ilaçlı bilgisayarlı tomografi ile tanı kesinleştirilmeye çalışılır. Bu yöntemlerle de tanı konulamaz ise görüntüleme eşliğinde biyopsi ile tanı konulmaya çalışılır.
Ultrasonografinin en önemli dezavantajı incelemenin kişiye bağımlı olması ve görüntülerin standart bir şekilde kayıt edilmemesidir.